21 Aralık 2009 Pazartesi

Mevlana'dan



HAYATTAN NE ÖĞRENDİM?


Sonsuz bir karanlığın içinden doğdum.

Işığı gördüm, korktum.

Ağladım.

Zamanla ışıkta yaşamayı öğrendim.

Karanlığı gördüm, korktum.

Gün geldi sonsuz karanlığa uğurladım sevdiklerimi...

Ağladım.

* * *

Yaşamayı öğrendim.

Doğumun, hayatın bitmeye başladığı an olduğunu;

Aradaki bölümün, ölümden çalınan zamanlar olduğunu öğrendim.

* * *

Zamanı öğrendim.Yarıştım onunla...

Zamanla yarışılmayacağını, zamanla barışılacağını,

Zamanla öğrendim...

* * *

İnsanı öğrendim.

Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...

Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.

* * *

Sevmeyi öğrendim.

Sonra güvenmeyi...

Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu,

Sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim.

* * *

İnsan tenini öğrendim.

Sonra tenin altında bir ruh bulunduğunu...

Sonra da ruhun aslında tenin üstünde olduğunu öğrendim.

* * *

Evreni öğrendim.

Sonra evreni aydınlatmanın yollarını öğrendim.

Sonunda evreni aydınlatabilmek için önce çevreni aydınlatabilmek gerektiğini öğrendim.

* * *

Ekmeği öğrendim.

Sonra barış için ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini...

Sonra da ekmeği hakça üleşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim.

* * *

Okumayı öğrendim.

Kendime yazıyı öğrettim sonra...

Ve bir süre sonra yazı, kendimi öğretti bana...

* * *

Gitmeyi öğrendim.

Sonra dayanamayıp dönmeyi...

Daha da sonra kendime rağmen gitmeyi...

* * *

Dünyaya tek başına meydan okumayı öğrendim genç yaşta...

Sonra kalabalıklarla birlikte yürümek gerektiği fikrine vardım.

Sonra da asıl yürüyüşün kalabalıklara karşı olması gerektiğine aydım.

* * *

Düşünmeyi öğrendim.
Sonra kalıplar içinde düşünmeyi öğrendim.

Sonra sağlıklı düşünmenin kalıpları yıkarak düşünmek olduğunu öğrendim.

* * *

Namusun önemini öğrendim evde...

Sonra yoksundan namus beklemenin namussuzluk olduğunu;

Gerçek namusun, günah elinin altındayken, günaha el sürmemek olduğunu ögrendim.

* * *

Gerçeği öğrendim bir gün...

Ve gerçeğin acı olduğunu...

Sonra dozunda acının, yemeğe olduğu kadar hayata da lezzet kattığını ögrendim.

* * *

Her canlının ölümü tadacağını, ama sadece bazılarının hayatı tadacağını öğrendim.

********

Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.

Olur ya ...Kalp durur ...Akıl unutur ...

Ben dostlarımı ruhumla severim.

O ne durur, ne de unutur ...

MEVLANA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder