31 Ocak 2012 Salı

İNCELİĞİN BÖYLESİ

















Büyük Bestekâr'ımız Selahattin Pınar'ı herhalde hepimiz tanırız. Afife Jale ile yaşadığı büyük ve hüzünlü aşk öyküsünü de bilmeyenimiz yoktur. Neydi bu aşkı bu kadar yüce kılan?





Bir radyo programında, kuzeni Mustafa Alabora ile yapılan söyleşiyi tesadüfen dinlemem, bu merakımın yanıtını bulmama yetti. Kilit, bir olayla açılıverdi beynimde. Yanılmıyorsam Amcası oluyormuş Selahattin Pınar.





Olay şu: Afife Jale ve Bestekârımız , evlerinin küçük bahçesinde çiçek yetiştiriyorlarmış. İki ayrı saksıya aynı cins çiçekten ekerek, biribirlerine göstermeden sulayıp bakımlarını yapıyorlarmış. Zaman zaman bu çiçekleri karşılaştırıp Hangisi daha güzel diye yarıştırıyorlarmış kendi aralarında. Sonunda da hep kavga çıkıyormuş.





Buraya kadar herşey normal. ''Benim çiçeğim seninkinden güzel'' demez mi insanoğlu? Hayır, işte ilişkiyi farklı ve ince kılan yanı da burada. Ne zarif bir kavgadır bu Ya Rabbim: ''Senin çiçeğin benimkinden güzel''







Sağlık ve huzur dileklerimle.






Hiç yorum yok: