Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman
içinde Oğul'cuğum bana bir Blog açıvermiş. Gelin görün ki
ihmale uğrayan, bakımsız kalan bu güzelim bloga kâh bir süpürge ile temizlik yapmaya, kâh bir kutu lokumla gönül almaya gelmişim. Çok ayıp etmişim.
Sessiz sedasız yine, yeni bir yıl daha geliverdi. 2010 u hazmedemeden 2011 den yemeye başladık. ''Yeni Yıl Obezitesi'' diyorum ben. ''Diyetisyen'' dediğin buna çare bulur. Kibrit kutusu kadar peynir, altı bardak su... işe yarar mı bilmem.
Bu arada, yeni yıl sağı gösterirken, yeni yaş da solu çakıveriyor insanın gözüne . Hele bir de resimdeki çilekler kadar çoksa. Olsun! Deriz ya; önemli olan hissettiğimiz yaştır. O'nu hep genç ve diri tuttuğumuz sürece; otobüste bize yer veren olmaz. (Şaka şaka)
Yeni yıl inşallah tüm dünyaya barış, mutluluk ve huzur getirsin.
Yaşam her şeye rağmen güzel.