23 Ağustos 2010 Pazartesi

Hoşgeldin Ramazan




Ne güzel, ne anlamlı bir aydır Ramazan. Özellikle bu yıl büyük bir heyecan ve merakla bekledim. Ağustos sıcağında onaltı saat aç ve susuz kalmayı başarabilecek miydim? Açıkçası üstesinden gelememek düşüncesi beni çok korkuttu. Ama korkum yersizmiş.

*
Huzur doluyum. Zaten her ramazan ben buyum. Gücümü sınıyorum, sabrımı sınıyorum ve kendimi diğer aylarda olduğumdan çok farklı hissediyorum. Bluğa ermiş bir çocuğun büyümüşlük duygularını yaşıyorum. Kendime daha bir fazla güveniyorum. Dilerim bu uzun yıllar böyle devam eder.

*
Aaaah nerde o eski ramazanlar diyenlerden değilim. Evet, onlar da çok güzeldi. Çoktaaan anı defterimin sayfalarına kaydedildi ve artık o günleri tebessümle anabilecek kadar olgunlaştım, hüzünleri aştım. Bu günler de bir gün anı olacaksa şayet, yine tebessümle anacağım güzellikler biriktirip yazmak istiyorum defterime. Haksızlık olur yoksa bu günüme.
Ailemle, sevdiklerim ve sevenlerimle paylaştığım sıcacık bir pide, mutlu olmama yeter de artar bile.
*

Bir bardak suyun ve sahip olduğum herşeyin kıymetini bilmemi sağlayan bu mubarek ayı ben sevmeyeyim de kimler sevsin.

Meğer ben ne kadar zenginmişim.
*
Sağlık ve huzur dolu nice ramazanlara.


8 Ağustos 2010 Pazar

Zıvanadan çıkmak


Zaman zaman kullandığımız bir deyimdir; zıvanadan çıkmak. İtiraf edeyim, düne kadar gerçek anlamını bilmiyordum. Çıkanları görüyordum, hatta bazen ben de çıkıyordum da neyin nesidir bu zıvana merak bile etmiyordum.
*
Gelelim gerçek anlamına: Şekilde görüldüğü gibi, pencere camını çevreleyen pervaz kısmının birbirine geçen köşeleri imiş zıvana
Varın gerisini siz düşünün.
*
İki ucu açık küçük borulara da zıvana denildiği bir rivayet. Hoş, o borudan çıkmak da pek kolay olmasa gerek. Ancak, bizim zıvanamızın kaynağı pencere köşesiymiş.
*
Dileğim; zıvanadan çıkmış bir topluma dönüşmeden, aydınlık günlere kavuşmak.
*
Sağlık ve huzur dileklerimle.