22 Mayıs 2010 Cumartesi

Güle güle Maviş


On yıl önce; evinden kaçmış, yolunu şaşırmış bir çocuk gibi balkonumuza konmuştun. Konu komşuya sorup, sahip çıkanın olmadığı için evimizin baş köşesine koymuştuk seni. İlk canlı hayvanımızdın. Ailemizin yeni üyesiydin. Küçücük bir yürektin pır pır atan.
*
Senin hiçbir zaman konuşmanı istemedim. Sen bir kuştun ve bildiğin dilde ötmek yaraşırdı sana. Açık pencereden gelen arkadaşlarının söyleşilerine katılmak en büyük zevkindi. Bir de şımarık şımarık dört bir yana saçarak didiklediğin galeta poşetinin hışırtısı.
*
Bir kafesin içinde yaşamak senin için ne ifade ediyordu bilemiyorum. Güven mi, tutsaklık mı? Şayet tutsaklıksa artık özgürsün mavişim. Uç uçabildiğin kadar.
*
.

4 yorum:

  1. Ciddimisin? özgürmü bıraktım? Ama ama o alışmıştır size şimdi ne yapar yol bilmez yordam bilmez, yakalarsa biri yine koyar kafese, yok yakalanmazsa yaşayamaz ki Rayegan'ım...

    YanıtlaSil
  2. Canım yaa, Maviş öldü mü? Ne zaman? Daha yeni konuştuk telefonda. Sakın üzülme çok. Hay Allah. Neyse yarın konuşuruz.

    YanıtlaSil
  3. Ablacığım, haklısınız. Yeterince açık yazmadığım için anlatamadığımı anladım. Belki ''ölüm'' kelimesini dile getirmek zoruma gitti de yazamadım. Herhalde mekanı cennettir. Artık oralarda ötecek. Endişenizde çok haklısınız.
    Uğradığınız için çok teşekkür ederim.

    Sağlık ve huzur dileklerimle.

    YanıtlaSil
  4. Ninom, sağolasın. Bugün yeterince teselli ettin beni. Ne diyelim: Dostlar sağolsun.

    Bir daha öptüm seni.

    YanıtlaSil