22 Temmuz 2010 Perşembe

Tepeden tırnağa espri kaynağıyız


Ramazana az bir süre kaldı. Ancak, tepeden inme bir beyanat yalnız bizi değil tüm Müslüman alemini karıştırmaya yetecek sanırım. Birdenbire gündeme oturuveren meyva - alkol ilişkisi kafaları allak bullak etti. Ya bugüne kadar yenilenleri Allah affeder mi acaba? Meğer top yekun bre zındık mışız da haberimiz yokmuş. Çoluk-çocuk, yaşlı-genç AMATEM'e mi gitsek ne yapsak.
*
Düşünebiliyor musunuz? Trafik polisi çevirmiş alkolmetreye üflemenizi istiyor. Promil almış başını gidiyor. Polis kaşlarını çatmış soruyor '' Kaç dilim karpuz yedin?'' Siz de suçlu bir ifadeyle ''Yok Abi, armutun üstüne şeftali yedim. Herhalde fazla karıştırdım. Cezamı kes de gideyim''. Polis daha da sinirli '' Yok ya, sen karıştır meyvaları, sonra da trafik canavarı gibi çık otobana'' Bu, herhalde polis ve sürücüler arasında gelişecek, trafik tutanaklarına geçecek yeni bir diyalog silsilesi olacak.
*
Bir diğer ilginç konu, bu akşam haberlerinde kulağıma çalındı: Çocukların yediği bir takım abur-cubur yiyeceklerin içinde bol miktarda kurşun varmış meğer. Demek ki, bundan böyle çocuklarımıza nazara uğramasınlar diye kurşun döktürmemize de gerek kalmamış. Gıda sektörü, işi kökünden çözmüş. Elem tere fiş kem gözlere şiş diyerek gofretlerin, çıtır cipslerin içine karıştırdıkları kurşunla çoluk-çocuğumuzun selametine katkıda bulunmuşlar. Allah razı olsun.
*
Gülüyoruz ağlanacak halimize.
Sağlık ve huzur dileklerimle.