5 Eylül 2012 Çarşamba

MİNİBÜS SEVDAM 7







 Geçtiğimiz cuma günü yine yollardaydım. Alış- veriş için gittiğim Kadıköy'den eve dönmek üzere bindiğim minibüsün her zaman olduğu gibi cam kenarına kendimi atıp, yorgunluğumu gidermeye çalışırken, yanıma orta yaşlı bir hanımın oturduğunun farkında bile değildim. 


 Alışık olduğumuz üzre dört bir yandan gelen cep telefonu muhabbetlerine o da ayak uydurmuş, sessiz sessiz konuşuyordu. Ama nasıl bir konuşmak, susmamacasına... İçimden ''Helâl olsun, kontörün hakkını veriyor'' dedim.


 Uzunca bir yol gittikten sonra, merakımdan dönüp baktım hanıma. İnanamadım; elinde telefon olmadığı gibi, kulağında kulaklık da yoktu. Boyun çevresinde kordon falan da yoktu. E/e\e/, nasıl oluyordu bu iş??? Bu düşüncelerin, beynime doğru ilerleyen kurt kafilelerine dönüşmesine izin veremezdim.


 Cep telefonu teknolojisinde gelinen son durum neydi de  benim haberim olmadı, bana niye kimse söylemedi. Sorup, öğrenmeliydim. Hanıma doğru gülümseyerek döndüm ve ''ÇOK AFEDERSİNİZ....'' diye bir giriş yaptım. Hanım, benim cümlemin devamını dinlemeden konuşmaya başladı. Benimle mi, görüşmenin bittiğini zannettiğim, telefonun diğer ucundaki kişiyle mi bilemedim? 


 Konuşurken bana değil, kucağımdaki torbalara bakıyodu; sabit bir şekilde. Sözleri de aynen şöyleydi: Ama bu kadar da olmaz ki, bu kaçıncı gidişim. Söz veriyorlar, sözlerinde durmuyorlar...


 Meğer benim öğrenmeye çabaladığım teknoloji harikası, söyleyeni de dinleyeni de aynı kişiden ibaret bir mekanizmaymış. Sorduğuma, soracağıma bin pişman oldum. Çok da üzüldüm.:(  Allah kadıncağızın yardımcısı olsun. Her an hepimizin başına gelebilecek bir şey. 

******************
                               
VE
   
MUTLU SONA DOĞRU

 AİLEMİZİN EN BÜYÜK OĞLU  

KORAY'IMIZIN

KINA GECESİNDEN


SEVGİNİZ  HİÇ  EKSİLMESİN

CANLARIM  BENİM