15 Mart 2012 Perşembe

BİR KONSERİN ARDINDAN



Mutluyum, huzurluyum; önce kendi ve daha sonra içinde yer aldığım bankamı temsil eden koro arkadaşlarım adına.



Koca bir yıl emek verdiğimiz, zaman içinde çok sevmemize rağmen tekrarlamaktan sıkıldığımız, bunaldığımız eserlerin sekizyüz kişilik salonda yankılanması ile yaşadığımız büyük hazzı anlatmam mümkün değil. :-))



Yaradılış olarak kaçırdığı otobüsün ardından üzülmeyen, ''Vardır bir keramet'' diyen ben, yıllar önce konservatuvara giremememe neden olan bir lâvuğa rağmen yine üzgün değilim. Telefonda beni yanlış bilgilendirdiği için O'na kızmıyorum bile.



Bildiğim şu ki; müzik ya da musıkîmiz, ders kitaplarının içine girdiği anda bütün cazibesini kaybederdi benim için. Sıkıştırılıp, preslenmeden özgürce ve geniş zamana yayarak öğrenmek beni daha mutlu ediyor. Kendimi; ağzımda okunmuş bir pirinçle, Telli Baba'ya tel, Tuzcu Baba'ya tuz adayarak girdiğim mezuniyet sınavında, dövüne düvüne 124 zamanlı çehar usulü ile bir eser okurken düşünemiyorum. :-((



Bugün, birbirinden değerli hocalarla, farklı mekânlarda bu güzellikleri doya doya yaşıyorum; gücümün ve nefesimin yettiği yere kadar. Boynu silgili bir koristim. :-))



















Sağlık, huzur ve müzik dolu günler dileğiyle.




Hiç yorum yok: