22 Nisan 2012 Pazar

SABO-TAJ


 Yıllar önce tanıdık SABO yu. Tabanı tahtadan yapılmış, evde, yazlıkta giydiğimiz ortopedik diye aldığımız rahat mı rahat bir terlik türü. Şimdilerde pek modası olmasa da, hastanelerde görevli doktor, hemşire ve diğer çalışanların halâ tercih ettiklerini görmekteyiz.


Hayatımıza giren birçok şey gibi onun da geçmişini pek merak edip araştırmamışızdır. Oysa bizim trıldık trıldık sürüye sürüye giydiğimiz bu terlik türünün oldukça ilginç bir hikâyesi olduğunu bilemezdik. Ya da sizler biliyordunuz da ben Kandıra'lı kaldım.


Efendim, saboyu (SABOT) ilk giyen ülke insanı Fransız'larmış. Daha doğrusu Fransız'ların işçi kesimi. Sanayi Devrimi sürecinde ve Alman İşgali sırasında makinaları tahrip etmek amacıyla kullanmışlar bu terlikleri. SABOTAJ sözcüğü işte böylece girmiş yaşantımıza. 


Baltalamak anlamına gelen SABOTAJ'ı okadar çok sevmişiz ki, benim her yemeği yoğurtla yemem gibi, her alanda kullanmaya başlamışız: Bireysel anlamda,askeri alanda, hukukta... 


İşte böyle sevgili dostlarım. Birisine ''Beni sabote etme''
derken  ağzımızdan çıkan sözcüğün 37- 38- 42- 45 numara bir tahta terliğe uzanan geçmişini neeeerden bilebilirdik.


Sağlık ve huzur dileklerimle.






Hiç yorum yok: