22 Ağustos 2009 Cumartesi

Ramazan

Çok şükür, bir yıl daha marketten aldığım imsakiyemi buzdolabının kapağına iliştirdim ve Yüce Yaradan'a şükürler ederek orucumu tutmaya başladım. Bu benim onbeş saat aç kalabilecek kadar sağlıklı olduğumun bir göstergesi, yani check-up'ımın temiz çıkmış raporu kadar değerli bir belgedir benim için.

Ramazan, hepimiz için farklı anlam taşır. Ben, eski ramazanları tatlı tatlı anmayı sevmekle birlikte Neydi o eski ramazanlar? Cümlesine pek de takılı kalmayı sevmeyenlerdenim. Bildiğim; bu günün de bir gün o eski ramazanlardan olacağı. Korkum; bugüne gereken değeri ve hakkını verememek. Oysa ki yaşadığımız güne haksızlık etmek, yaşam enerjimizi tüketmekten başka bir işe yaramaz.

Ramazan ayında ezan sesi; tüm oruç tutanlar gibi, benim için de normal zamanlardan daha fazla önem taşır. Çünkü, bu ayda müezzinler en güzel sesleriyle, huşu içinde, makamına uygun ezanlar okurlar. Ama, aynı mahallede dört beş cami olması (buna kesinlikle karşıyım) müezzin-star yarışmasına dönüşmekte zaman zaman. Biri biterken diğerinin başlaması''öyle okunmaz böyle okunur'' dercesine rekabeti hissettiriyor.

Bedenimizi ve ruhumuzu arındırmak için koca yılın sadece bir ayı yetmese de, yaşam kargaşası içinde ihmal ettiğimiz maneviyatımızı elden geçirip, onarmak için Ramazan ayı çok güzel bir fırsat.

Hayırlı ramazanlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder