30 Aralık 2008 Salı

Yeni yıla bir gün kala


Yeni yılın görünüşte en büyük eğlencesi TOMBALAdır. Belki birçok evde son hazırlıklar yapılmış, numaralar kontrol edilmiş,sayıların üzerine kapatılacak kağıtlar kırpılmıştır. İşin en şaşılacak yanı, bu oyunu evin çocukları kadar en yaşlılarının da şevkle beklemesidir.

Popülaritesini kaybetmiş yılbaşı sofralarının hindisi, yemekte belki de yenmemiş olabilir. Çünkü; bir zamanlar, sadece yılbaşı öncesi bahçelerde ve kasap vitrinlerinde gördüğümüz hindicikler, artık oniki ay market reyonlarında saygınlıklarını yitirmiş bir şekilde yer alıyorlar.

Güle oynaya yenen yemeğin ardından, bir ayin havası içerisinde tombala sehpası kurulur. Aileden ve gelen misafirlerden sesi en gür olan, torbadan numara çekmek üzere seçilir. Bu kişinin en yakınına kulağı ağır işiten yaşlılar ve çocuklar oturur. Oturma düzeni sağlandıktan sonraki aşama ''Kart seçmek'' dir. İstikrarlıların bir veya iki, hırslıların üç-dört kartı; uğurlu sayılarıyla denk düşecek şekilde seçmesi ile bu aşama da aşılır.

Tombalanın nasıl oynandığını hepimizin bildiğinden eminim. Beni en çok eğlendiren final sahnesindeki karelerdir. Alt tarafı üç beş kuruşluk bir oyun olmasına rağmen, yenilenlerin kızara bozara gülümsemeye çalıştıkları, bazılarının boyun damarları şişe şişe haksızlığa uğradıklarını kanıtlamaya çalıştıkları, kimilerinin yeni yıla şanssız girmenin bütün yıllarını etkileyeceği duygusuyla karamsarlığa düştükleri........ karmakarışık bir atmosfer.

Bugün sizlere, yılbaşı kıyafetinizi bir takıyla süslemeyi unutmayın diye, basit boncuklardan oluşmuş bir kolyemi görüntülemek istedim. Beğendiyseniz malzemelerini ve nasıl yapıldığını açıklayabilirim.

Herşey gönlünüzce olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder