12 Şubat 2009 Perşembe

İsim koymak

*İsmin ne önemi var ki, güle gül demeseydik yine güzel kokmayacak mıydı?WİLLİAM SHAKESPEARE

Yine, beğendiğim bir sözle yazıma başladım. William Shakespeare ne kadar doğru bir saptamada bulunmuş değil mi?

Gülün isim annesi ya da babası kim bilmiyorum ama, diyelim ki gül değil de ''ot'' deselerdi, yaklaşan sevgililer gününde sevgililere kucak kucak otlar sunulmayacak mıydı? Kulağa ne kadar gülünç geliyor.

Çocuk sahibi olacak anne-babalar, aylar öncesinden isim aramaya başlarlar. Çocuklarına en güzel ismi bulabilmenin telaşına düşerler. Hoş, her zaman buldukları ismi koyabilmeleri de pek olası değildir. Son anda, ortaya çıkıveren bir aile büyüğü tarafından öngörülen hayatta olmayan bir dedenin adı , nüfus cüzdanına işleniverir gider kargaşa arasında.

Bazı isimler vardır; duyduğunuz an hemen anlarsınız ailenin ilk çocuğu olmadığını. Hatta ikinci, üçüncü olmadığını:''Yeter'' ismi bana hep, sözlü iletişim kurmakta güçlük çeken bir çiftin çocuk aracılığıyla birbirlerine kısa mesaj çektiklerini düşündürür.

Bir de ''tosuncuk'' tabir edilen, doğumunda dört, dörtbuçuk kilo gelen bebekler vardır. Aile bu durumu öğünerek çevresine anlatırken o ruh hali içerisinde çocuğa da ''Gürbüz'' ismini yakıştırıverirler. Bilmezler ki ileriki yıllarda zor yaşam koşulları bu gürbüz çocuğu solgun benizli bir erkek haline getirecek. Ya da ''Gonca'' ismini kulağına ezanlarla fısıldadıkları bebecik seksen yaşında bir ''Gonca Nine'' olacak.

Aslında, farkında olmadan biraz konunun dışına çıktım. Yukarıdaki örneklerimi ara sıcak kabul edin.

Şaban; mübarek üç ayların ikincisinin adıdır.Oysa Şaban ismi sizde nasıl bir izlenim uyandırır? Bir çoğumuzun ilk aklına gelen rahmetli Kemal Sunal'ın Şaban tiplemesi değil midir? Biraz saf, biraz komik..... vb. Anlatmak istediğim; isim kişiye bir anlam kazandırmıyor, kişi ismin anlamına anlam katıyor.

Recep ismi de üç ayların ilki olup, Müslüman alemi için önemli ve kutsal değer taşır. Oysa benim için son derece itici bir insanı çağrıştırır. Televizyon ekranlarında, kaba saba-argo konuşmalarıyla, üç saniyeden fazla seyretmeye katlanamadığım bir insan tipidir. Hoş, birçok insanın nesini beğendiğini de merak etmiyor değilim. Hele hele üstüne para verip sinamada izlemeye gidenlere de hiç akıl erdiremiyorum. Öz insanımız:Recep İvedik.

Ben ismini çok beğenen ve benimseyenlerdenim. Yeni tanıştığım kişilere öğretmekte güçlük çeksem de, okul yıllarımda öğretmenlerin dikkatini çektiği için sık sık sözlüye kaldırılmış olsam da, meslek hayatımda yaptığım her telefon görüşmemde adımı harf harf kodlamak zorunda kalsam da; çok seviyorum. Ama, önemli olan benim ismimi sevip sevmemem değil elbette. Dışarıdan bakıldığında ismimin, çevremdeki insanlar tarafından nasıl algılandığını gerçekten çok merak ediyorum. Arkamda bir hoş seda bırakabilirsem ne mutlu bana.

En güzel imajlar hepimizin olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder