17 Temmuz 2009 Cuma

Musıkî ve nota



1970 yılına ait bir dergi elimde. Adı ''Musıkî ve Nota.'' Eğitici aylık Musıki-Radyo ve San'at Mecmuası. Yöneten:Avni Anıl. Rahmetle andığımız büyük bir besteci. Dergi kapağının en altında önemli bir de mesajı var. ''Musıkîmizi sevelim, sevdirelim.
.
Avni Anıl'ı önce besteleriyle anımsayalım:
*Dil şad olacak diye kaç yıl avuttu felek
*Gün be gün yaşanan o hatırayı
*Rüya gibi uçan yıllar
*Sevmiyorum seni artık gözlerimi geri ver
*Sen körfeze geldiğin zaman yıldızlar güler
*Bir kerre bakanlar unutur derdi günahı
*Mihrabım diyerek sana yüz vurdum.
..........sadece birkaç tanesi.
.
Türk musıkîsine eserleriyle katkı sağlayan bu büyük bestekar, aynı zamanda öz müziğimizin koruyucusu ve savunucusu olmuş. Türkiye Radyolarına adeta savaş açarak, bestecilerin telif hakları konusunu ciddi bir biçimde ele almış. TRTye çektiği protesto ile; 1 Eylül 1970 tarihinden itibaren en az 400 şarkıyı geri çekeceklerini, bu sayının yakın bir zamanda 4000 i aşacağını sert bir üslupta belirtmiş. Üç büyük radyodan(İstanbul, Ankara, İzmir) müzik yayınlarının başına, tam yetkili bir kişinin getirilmesini şart koşmuş. Türk Musıkîsinin yayın saatlerinin daha uygun ve uzun süreli olmasını, yeni seslere ve bestecilere yer verilmesini adeta dayatmış.
.
Elbette bu mücadeleye; Münir Nureddin Selçuk, Emin Ongan, Selahaddin İnal, Yorgo Bacanos, Erol Sayan, Amir Ateş, Yesari Asım Arsoy... gibi değerli sanatçılarımız da seve seve katılıp güç birliği oluşturmuşlar. El birliğiyle bir başarıya imza atmışlar.
.
Bugüne gelirsek, durum içler acısı. Türk Sanat Musıkîsi resmen can çekişiyor, son nefesini vermek üzere.Elimize çayımızı, kahvemizi alıp TV kumandamızın herhangi bir tuşuna basarak TSM izleme olasılığımız yok gibi birşey. Olanlar da insanlardan çok yarasalar için. Gecenin ilerleyen saatlerinde.
.
Avni Anıl ve sanatçı dostlarının dayanışmasının benzerini keşke bugün de görebilsek. Her kanal haftanın belli günleri geçmişten günümüze TSM ziyafeti çekse ve varlığından haberdar olamadığımız onca güzel ses ziyan olup gitmese. Eminim, bir yerlerde Hamiyet Yüceses'e, Safiye Ayla'ya .... eş değerde hoş sedalar var. Fakat, dinleme zevkine varamadan yok olup gidecekler. Kültürüne sahip çıkamayan ülkelerin acı kaderi bizi de bekliyor. Ben müzik, siz resim, heykel... vb diyin.
.
Oysa ki, günümüzde de değerli sanatçılarımız, bestekârlarımız var. Ama nedense hepsinin üzerine ölü toprağı serpilmiş. Ortak görüşlerini, sorunlarını paylaşacak ne bir dergileri, ne de bir internet siteleri var. Sadece birilerinin uzattığı mikrofona şikâyet ve sitem etmeyi biliyorlar. Her konuda olduğu gibi, birilerinin onlar için birşeyler yapmasını bekliyorlar.Hiç değilse RTÜK bir çok konuda olduğu gibi TV kanallarına yaptırım gücünü kullanabilse. Tabii istese.

Ben henüz umudumu yitirmedim.

Sağlık ve huzur dileklerimle.

Resim: http://www.images.google.com/ sitesinden alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder