12 Temmuz 2009 Pazar

Su


Kışın içmeyi ihmal etsek de sıcak yaz günleri vazgeçilmezlerimizden biridir su. Yollarda, sokaklarda, ellerindeki pet şişelerden su içen insanları sıklıkla görürüz. Allah kimseyi susuz bırakmasın. Açlığa dayanırız da susuzluğa asla.
.
Ben de herkes gibi su ihtiyacımı değişik markalardan oluşan sularla gideriyorum, doğal olarak. Fakat, etiket fiyatları farklı olmasına karşın kasada aynı ücreti ödemek zorunda kaldığım bu ürünler, bende her nedense değişik bir rahatsızlık yaratıyor. Örneklersem daha iyi anlatabilirim:
.
Farklı büyük marketlerde yaşıyorum bu rahatsızlığı. Rafa yaklaşıyorum. Yanyana dizilmiş değişik üç marka su. Birisi -.47 TL, yanındaki -.48 TL, onun da yanındaki -.50TL. Ancak, kasaya gittiğim zaman ödediğim bedel -.50 TL. (50 kuruş)
.
Elbette hiçbiriniz benim iki, üç kuruş için ağıtlar yakan bir insan olduğumu zannetmiyorsunuzdur. Benimkisi aldatılmışlık duygusuyla karışık bir cins takıntı. Ülkede, ''1 kuruş'' tedavülden kaldırılmış ve cebimdeki paralarla etiket bedelini ödeyemiyorsam o etikete ancak acı acı gülüyorum.
.
Bu konudaki hassasiyetimin cimrilikle ilişkilendirilmeyeceğini düşünerek ve konuyu daha fazla sulandırmadan hepinize sağlık ve huzur diliyorum.
.
Fotoğraf:haberaktuel.com dan alınmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder