20 Mart 2009 Cuma

Koyun olmak

22 Mart 2009
Kendimi bildim bileli bazı toplumlara ''Koyun Gibi'' benzetmesi yapılır. Koyun gibi olmak ne demek? Büyük düşünmek gerektiren bir durum. Koyunun en bilinen özelliği nedir?Otobur oluşu. Evet; vejeteryanlar hariç, et fiyatlarından gözleri kamaşanların tercih ettiği beslenme türü olduğunu kabul edersek, buna doğru bir tesbit diyebiliriz. Memeliler sınıfından oluşu da doğru.Buraya kadar inanılmaz bir benzerlik sözkonusu.

Etinden, sütünden yararlanılır diyor ansiklopedilerde: Salıverildikleri yeşilliklerde otlanmak suretiyle beslenebilen koyun hayvanımızın eti; zengin sofralarının birbirinden lezzetli yemeklerinin ana malzemesidir. Sütünden elde edilen yoğurt, peynir, kaymak; ister sabah kahvaltılarında , ister içki sofralarında meze niyetine, ister iftar sofralarında şifa niyetine afiyetle yenir.

Yününden, her türlü giysiyi elde edebilirsiniz. Ayağınızın altındaki halıda bile onun yünü, kılı vardır. Derisinden neler neler yapılmaz . Yani, bu ekonomik ve bereketli hayvanımız her derde devadır.

Koyunları otlatmakla görevli bir de çoban vardır. Fakat ne çoban koyunların, ne de koyunlar çobanın dilinden hiç mi hiç anlamaz. Üstelik günboyu elinden düşürmediği kavalın sesini kafaları götürmese bile dinlemek zorundadır zavallı hayvancıklar. Toplu halde iken ''sürü'' diye adlandırılır koyunlar. Başlarına bir de kurt soyundan gelen çoban köpeği konur. Otoburların yanında bir etobur. Çoban; yanık yanık kavalını çalarken, çoban köpeği sürüye göz açtırmaz.

İşin en ilginç yanı; ne çoban ne de köpek sürünün sahibi değildir. Onlar sadece görevlerini yerine getirip akşam olmadan koyuncukları gerçek sahibine teslim etmekle yükümlüdürler.

Bir yerlerde böyle toplumlar olduğunu hepimiz biliyoruz ve bizden uzak olsun diyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder